Time is running out for Bursa.

Takvim yaprakları her koptuğunda, Bursa’nın altından geçen fay hatlarının sessiz bekleyişi de bir gün daha yaşlanıyor. Şehrin tarihi dokusu, yeşili ve sanayisiyle gurur duyarken, çoğu zaman görmezden geldiğimiz bir gerçekle yüzleşmek zorundayız: Deprem riski taşıyan binalarda oturan on binlerce insanımızın endişesi. Geçmişte yaşadığımız büyük depremlerin açtığı yaralar hala hafızalarımızda taptaze. Peki, bizler Bursa olarak olası bir sarsıntıya ne kadar hazırız?

Kentsel dönüşüm, yıllardır dilimizden düşürmediğimiz sihirli bir kelime. Ancak bu sihrin gerçeğe dönüşmesi, günümüz ekonomik koşullarında pek çok vatandaşımız için adeta imkansız bir hayal. Artan inşaat maliyetleri, birikimlerin erimesi ve belirsizlikler, riskli olduğunu bile bile evinde oturmaya devam eden ailelerin sayısını artırıyor. Herkes canının ve sevdiklerinin güvende olmasını ister, ancak bu güvenliğin bedelini tek başına karşılamak, pek çok kişi için altından kalkılamayacak bir yük haline gelmiş durumda.

Bu noktada, İstanbul’da başarıyla uygulanan bir model, Bursa için de umut ışığı olabilir: “Yarısı Bizden Kampanyası.” Devletin, riskli yapısını dönüştürmek isteyen vatandaşına maliyetin yarısını karşılayarak adeta bir can suyu olduğu bu kampanya, İstanbul’da dönüşüm sürecine muazzam bir ivme kazandırdı. Vatandaşın tek başına taşıyamadığı yükün altına devletin de elini koyması, binlerce ailenin güvenli ve modern konutlara kavuşmasının önünü açtı.

Şimdi sorulması gereken soru çok basit: Deprem riski sadece İstanbul’a mı özgü? Elbette hayır. Bursa da tıpkı İstanbul gibi, her an harekete geçebilecek fay hatlarının üzerinde yaşıyor. Madem ortada başarılı ve halk tarafından benimsenmiş bir çözüm modeli var, bu çözüm neden Bursa’dan esirgensin? Vatandaşlarımızın can güvenliği, şehirlerin öncelik sıralamasına göre değerlendirilmemeli.

‘Yarısı Bizden Kampanyası’nın bir an önce Bursa’da da başlatılması, sadece binaları değil, endişeli kalpleri de ferahlatacaktır. Bu adım, on binlerce Bursalının gece yastığa başını daha huzurlu koymasını sağlayacak ve şehrimizin geleceğine yapılmış en büyük yatırım olacaktır. Unutmayalım ki, deprem değil, güvensiz yapılar öldürür. Bursa için daha fazla bekleyecek vaktimiz yok. Gelin bu yükü devlet millet el ele birlikte omuzlayalım.

en_GB