Muhammet Adiloğlu
6306 sayılı Kentsel Dönüşüm kanunu ile dönüştürmeyi düşündüğümüz imar adalarında, şuyulandırma çalışmaları neticesinde vatandaşlara sağlanan kazanımları izah etmekte güçlük çektiğimiz oluyor. Belediye neden benim arasamdan kesinti yapıyor. Öyle bedava iş olur mu! Yazıklar olsun! Hakkımı helal etmiyorum gibi sert tepkilere karşı vatandaşı bilgilendirme vazifesi yine yüklenici firmaya düşmektedir. 6306 sayılı kanun kapsamında dönüştürmeyi düşündüğümüz imar adalarında 18.Madde uygulaması neticesinde oluşacak imar parseli veya parsellerinde Kentsel Dönüşüm çalışmasını sağlıklı devam ettirilebilmesi için, yüklenici firmanın taksimatlarını bazen kök parsel üzerinden yapması gerekiyor. Çünkü, vatandaşa senin arsan bu kadar kaldı denilmesinin hiçbir katkısı olmuyor. Daha çok antipati oluşturuyor. Sonuçta önemli olan arsanın kaç m2 olduğu değil, vatandaşın imar hakkının ne olduğudur.
Yıllar önce İmar uygulaması ile oluşmuş Kentsel Dönüşüm adasında vatandaşlarla uzlaşma görüşmeleri yaparken sürekli olarak %40 %45 kesinti ne demek, neden belediye bunu hakkı olmadığı halde bizden alıyor gibi sorularla karşılaştık. Daha önce bahsettiğimiz gibi yüklenici bir firmanın 6306 sayılı kanun kapsamında Kentsel Dönüşüm yapabilmesi için birçok konuda bilgi birikime sahip olması veya sahip olan bireyler çalıştırması gerektiğini yazdık. Bu sorulara cevap verebilmek için harita anlamında mevzuata hakim olmak gerekir. Vatandaşa net ve doğru bilgi verilmediği taktirde düşünülen dönüşüm projesi de sekteye uğrar. Bizler bu konuda vatandaşa doğru ve net bilgilendirme yapmak zorundayız.
Yeni oluşan imar adalarında ilgili belediyeler tarafından 18.madde imar uygulamalarının ivedilikle yapılabilmesi Kentsel Dönüşüm düşünülen imar adalarında çalışmaları hızlandırmaktadır. Fakat, 18.madde imar uygulaması mülk sahipleri açısından başka sıkıntıları beraberinde getirmektedir. Mülk sahibinin hissedar olduğu yeri, müstakil parsel durumundan, hisseli parsele dönüşmesi ile bir yığın problem ortaya çıkmaktadır. Yani, bu konuyu açacak olursak. Mülk sahibi müstakil parsele iken mülkünü dilediği şekilde teminata kullanabilmektedir. Fakat hisseli parsele dönüştüğünde bu durum mümkün değildir. Bir başka sıkıntı ise, 18.madde imar uygulaması neticesinde oluşacak olan parseldeki kötü niyetli bir mülk sahibinin izale-i şuyu davası ile diğer mülk sahiplerini zor durumda bırakması durumudur. Bunlar gibi bir çok problemden daha bahsedebiliriz. Oluşan sorunların hepsini birarada değerlendirdiğimizde, 6306 sayılı kanun kapsamında kentsel dönüşümü düşünülen parsellerde, 18.madde imar uygulamasının en azından mülk sahipleri arasında %50 çoğunluk sağlandıktan sonra yapılmasının daha doğru olduğu kanaati oluşmaktadır. Yüklenici firma açısından kolaylık olacak diye vatandaşı zor durumda bırakmanın adaletli olmayacağını düşünüyorum. Değere değer formülüyle yerinde “Gönüllü Dönüşüm” sloganı ile hareket etmek maalesef kolay olmuyor. Kentsel dönüşüm konusunda gerek mülk sahibi, gerek yüklenici, gerekse belediyeler olmak üzere bütün taraflar samimi ve dürüst bir şekilde tezlerini ortaya koyarak hareket etmelidirler.